14 Mayıs 2008 Çarşamba



TUZ VE SU
Hintli bir yaşlı usta çıragının sürekli herşeyden şikayet etmesinden bıkmıştır.
Birgün çıragını tuz almaya gönderdi.Yaşamındaki herşeyden mutsuz olan çırak döndügünde,yaşlı usta ona,bir avuç tuzu bir bardak suyaatıp içmesini söyledi.Çırak yaşlı adamın söyledigini yaptı ama içer içmez agzındakileri tükürmeye başladı.
''Tadı nasıl?'' diye soran adama öfkeyle''ACI'' diye cvp verdi.
Usta kıkırdayarak çıragı kolundan tuttu ve dışarı çıkardı.Sessizce az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çıragına bukez bir avuç tuzu göle atıp,gölden su içmesini söyledi.Söyleneni yapan çırak agzından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu soru yaşlı usta:
''Tadı nasıl''
''Ferahlatıcı'' diye cvp verdi genç çırak.
''Tuzun tadını aldınmı''diye soran yaşlı adama ''Hayır''diye yanıt verdi çıragı.
Bunun üzerine yaşlı adam,suyun kenarına diz çökmüş çıragının yanına oturdu ve şöyle dedi;
''Yaşamdaki aılar tuz gibidir,ne azdır nede çok.Acının miktarı hep aynıdır.Ancak bu acının acılıgı,neyin içine konulduguna baglıdır.Acın oldugunda yapman gereken tek şey,acı veren şeyle ilgili duygularını genişletmektir.
''ONUN İÇİN SENDE ARTIK BARDAK OLMAYI BIREAK GÖL OLMAYA ÇALIŞ''

Hiç yorum yok: